“Book Descriptions: 1950'lerde Türkçe edebiyat önemli bir dönüşüm geçiriyordu. Öyküde klasik yapıları sorgulayan bir altüst oluş yaşanıyor, şiir İkinci Yeni bağlamında yepyeni bir kimliğe bürünüyordu. Değişim edebiyatla sınırlı değildi; resimde, heykelde, karikatürde, mimaride, tiyatroda, sinemada yeni anlayışlar ortaya çıkıyor, matbaacılık, reklamcılık, galericilik ve koleksiyonculuktaki değişim birbirini destekleyerek sivil alanda modern bir kültürün oluşmasını sağlıyordu. Siyasal yaşamın çokseslileşmeye başlaması ve hızlanan kentleşme bağlamında gerçekleşen bu kültürel dönüşüm, sayı ve etkileri giderek artan edebiyat dergilerinde bireycilik, toplumculuk, gerçekçilik, öznellik, iç yaşantı, yerlilik ve taklitçilik gibi konular etrafında yoğunlaşan tartışmalara neden oluyordu.
2011 Memet Fuat Eleştiri/İnceleme Ödülü'nü alan Kabuğunu Kıran Hikâye'de Jale Özata Dirlikyapan, 1950 kuşağı öykücülüğünün serpilme koşullarını ve getirdiği yenilikleri dönemin birincil kaynaklarından yola çıkarak irdeliyor. Öncelikle, kuşağı "hazırlayan" Sait Faik, Vüs'at O. Bener ve Nezihe Meriç'in yapıtları üzerinde duran Dirlikyapan, ardından, kuşağı oluşturan Yusuf Atılgan, Orhan Duru, Ferit Edgü, Leylâ Erbil, Özcan Ergüder, Bilge Karasu, Feyyaz Kayacan, Onat Kutlar, Erdal Öz, Demir Özlü ve Adnan Özyalçıner'in öykülerinde dile gelen izlek ve teknikleri mercek altına alıyor. Öykülerde farklılaşan içerik öğelerinde gerçeküstücülük ve varoluşçuluğun izini süren yazar, anlamsızlık, hiçlik, bunaltı, kötücüllük, suç ve intihar gibi izleklere odaklanıyor. Metinlerin getirdiği biçimsel yeniliklerin ise cümle yapılarında ve kurgularda belirginleştiğini ortaya koyuyor. Kabuğunu Kıran Hikâye, bir anlamda, "hikâye"nin "öykü"ye dönüşümüne tanıklık ediyor.” DRIVE